Çocukların düşünme, üretme, yaratıcı olma yeteneklerini önemli ölçüde etkileyen oyun ve oyuncakların tarih, coğrafya, sosyoloji, psikoloji, siyaset, sanayi ve turizm ile kısacası kültür ile çok yakın bir ilişkisi vardır. Oyuncaklar ait oldukları toplulukların bir kültürel kimlik ve kültürel miras değerleridir. Bir tasarım ögesi olarak oyuncak her zaman kültürel sürekliliğin bir parçası olup ülkelerin kültürel ve tarihi değişimleri sonucunda şekillenmiştir. Malzemesi, üretim tekniği değişmiş olsa bile her kültür kendi oyuncağını yaratmıştır ve yaratmaya devam etmektedir.
Ancak günümüz küreselleşme etkisi altında oyuncak tasarımı da özgün niteliklerini yitirmekte çoğunlukla turistik ve ticari ürünler haline gelmektedirler. Oysa bir kültürel miras unsuru olan oyuncaklardan bir kaynak olarak yararlanılması dünyanın her yerinde yaygın bir tasarım yöntemi haline gelmiştir.
Dünyada farklı kültürlerin kendilerine özgü oyuncak tasarımları ülkenin geleceğinin kodlarını içinde barındıran çok önemli materyaller olarak kabul görmüşlerdir. Marka haline gelen ve kültürel sürdürülebilirliğin ürünleri olarak korunan bu oyuncaklar aynı zamanda endüstriyel miras açısından da çok sayıda ve zengin çeşitlilikteki bileşenleri ile bir araya getirerek kültürel kimlik, yaratıcılık ve farklılığın temel kaynaklarının ortaya konmasını mümkün kılmaktadır. Oyuncak tasarımı ve üretimi bu anlamda miras kaynaklı oyuncak tasarımından öte çok yönlü fayda sağlayan bir sürdürülebilirlik alanıdır. Çünkü oyuncakla öğrenme ve oyun atölyelerinde aynı zamanda malzeme bilgisi, tarih, tasarım öğeleri, bilim ilkeleri, yaratma sevinci ve deneyimi hakkında önemli veriler kazandırır.
Bu makale kültürel mirasın, müzelerin, oyun ve oyuncak tasarımının kültürel sürdürülebilirlik açışından bağlantılarını incelemiştir. Makalenin hedefindeki kavramlar Bursa Tofaş Anadolu Arabaları Müzesinde somutlaşarak kültürel mirasın korunmasında bir yöntem önerisine varmıştır.
Türkiye’de kültürel miras ürünlerinin korunması kapsamında anlamlı örneklerden biri olan Bursa Tofaş Anadolu Arabaları Müzesinde at arabalarının çeşitli oyuncaklar haline getirilmesi ve müze bünyesinde bir atölye kurularak gelen ziyaretçilerin deneyimlemesi ve sunulması önerilmektedir. Böylece Bursa Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi, bir üretim ve sanayi mirasının ve kültürünün gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayacak sürdürülebilir bir tasarım metoduna kaynak olacaktır.
Children's games and toys affect children's thinking, making, producing, and creativity. Toys are related to cultures such as history, geography, sociology, psychology, politics, industry, and tourism.
Toys are the cultural identity and cultural heritage values of that community. Toy design always provides cultural continuity. Cultural and historical changes in countries shape them. Material and production techniques change, but each culture creates its toys, which continues.
However, globalization reduced the originality of toy design. They were mostly for tourists and commercial products.
The toy designs of different cultures have the codes of the country's future. Therefore, it is essential. They became a brand and maintained it as the design products of cultural sustainability. These toys are also cultural identity, and creativity support in terms of industrial heritage. Toy design and production provide a versatile benefit to sustainability when it is made of inheritance. Because there is material knowledge, history, design, science principles, joy, and experience in learning and play workshops with toys.
This article examined the connections between cultural heritage, museums, play, and toy design in terms of cultural sustainability. The TOFAŞ Museum of Cars and Anatolian Carriages in Bursa, Türkiye was an example of these concepts. Thus, it is a proposal for the protection of cultural heritage.
It was proposed to build various toys of horse cars in The Tofaş Museum of Cars and Anatolian Carriages and to establish a workshop in the museum. Incoming visitors will experience this. Thus, The Tofaş Museum of Cars and Anatolian Carriages in Bursa will be the source of a sustainable design method that will enable production and industry heritage and culture to be transferred to future generations.