Yorum, hangi açıdan tanımlanırsa tanımlansın insan ürünüdür. İnsan ise etkiye açık bir varlıktır. Hiçbir insan gerçekliğin tamamına nüfuz edemez. İslam yorum geleneğinde yorumlayıcının da bunun farkında olduğu söylenebilir. Nitekim tefsir çalışmalarında yorumların sonunda Allah buradaki muradını en iyi bilendir şeklinde ifade konulur, yapılan tefsirin müfessirin görüşü olduğu vurgulanırdı. Her şeyin mutlak bilgisine hâkim olan Allah’tır ve insan bu bilginin belli bir bölümüne nüfuz edebilir. Bu açıdan bir âlimin içtihadını mutlaklaştırarak, onun yaptığı yorumu zemin ve zaman üstünde görmek doğru bir yaklaşım değildir. İslam içtihad geleneğinde ulemanın bunun farkında olduğu görülmektedir. Nitekim İslam içtihad geleneği dinamizmini korumuş, dini kaynakları yorumlama faaliyeti süreklilik içinde devam etmiştir. İcmâ, bu durum belirgin bir göstergesidir. Ulemanın herhangi bir konu üzerindeki ittifakı olan icmâ, kişisel yorumlarda meydana gelebilecek zaafları engellemeye dönüktür. Zira icmâ kişisel yorumun üzerindedir. Yorum çeşitliliğinin olduğu günümüz şartlarında icmânın mantığı ve imkânı üzerinde konuşmak önemlidir. Modern zamanlarda icmâya olan ihtiyacı ve bunun imkânını analiz eden bu çalışma, betimsel bir yorum denemesidir. Modern zamanların bir taraftan icmâyı zaruri hale getirdiği, öte yandan imkânsız hale getirdiği tezini işleyen makalede birey, yorum ve icmâ arasındaki diyalojik ilişki irdelenmektedir.
Interpretation, regardless how it is defined, is human product. And human beings are open to influence. Nobody can penetrate the whole reality. It can be said that the interpreter is aware of this in Islamic interpretation’s tradition. Thus, at the end of the tafsīr, in tafsīr studies, it was stated as Allah knows best his will and it was emphasized that the tafsīr was the interpreter’s opinion. It is God who has absolute knowledge of everything and man can penetrate a certain part of it. Thereby, it is not a correct approach to make scholar's ijtihad absolute and to see her interpretation on the ground and on time. In tradition of Islamic ijtihad, it is seen that the ulama is aware of this. Therefore, the tradition of Islamic ijtihad preserved its dynamism and the activity of interpreting religious sources continued as well. So ıjmā is a clear indicator of it. The ıjmā, which is the alliance of the scholars on any subject, is aimed at preventing the weaknesses that may occur in personal comments. Because ıjmā is above personal interpretation. It is important to talk about the logic and possibility of ıjmā in today's conditions where there is a variety of interpretations. This study, which analyzes the need for and possibility of ıjmā in modern times, is an attempt at descriptive interpretation. In the article, which deals with the thesis that modern times have made consensus mandatory but also made it impossible, the dialogic relationship between individual, interpretation and ıjmā is examined.