Cinsellik ve erotizm, bütün insanların en temel güdülerinden olmakla beraber ayıplanan, dışlanan, çoğu zaman üzerine konuşulmayan dolayısıyla yokmuş gibi değerlendirilen bir olgudur. Bu “-mış gibi yapma” durumunun başlıca sebebi toplumsal ve ahlaki kurallardır. Toplumdan dışlanmak istemeyen birey, günlük yaşamında bu dürtülerini bastırmak zorundadır. Ancak Sigmund Freud’un Psikanaliz kuramında açıklandığı üzere İd’den gelen bu dürtülerimiz doğuştan bulunmaktadır ve ruhsal yapımızın önemli parçasıdır. Dolayısıyla toplumsal ve ahlaki kuralların bu dürtülerimizi baskılıyor olması ortadan kaldırıldığı anlamına gelmez. Çünkü bunlar bir şekilde doyurulmak zorunda olan dürtülerimizdir. İşte tam da bu noktada devreye ruhsal yapımızın bir diğer parçası olan Ego girer. Ego bu dürtülerin uygun bir zamanda veya uygun bir bağlamda doyuma ulaşmasını sağlamaktadır. Kendi benliğini koruma gayesinde olan Ego, savunma mekanizmaları yaratır. Bunlardan “yüceltme mekanizması”, bu makalenin temel kavramlarından biridir. Çünkü bu savunma mekanizmasının sanatsal yaratıcılıkta rolü olduğu bilinmekle birlikte, birçok şiirde, romanda ve resimde erotizm yer edindiği görülmektedir. Bu bağlamda çalışma kapsamında Gustav Klimt’in eserlerindeki erotizm üzerinde durulmuş ve bu durum yüceltme mekanizması ile ilişkilendirilerek açıklanmaya çalışılmıştır.
Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı bu makale oluşturulurken tez, makale, kitap ve internet ortamından veri taramaları yapılmış olup, burada edinilen bilgilerin doğru ve güvenilir olduğu varsayılmıştır. Makale 3 farlı bölüme ayrılmıştır: Birinci bölümde cinsellik, çıplaklık, pornografi ve erotizm kavramlarının açıklaması yapılarak bu bunların birbiriyle örtüşen ve birbirinden ayrılan noktalarına değinilmiştir. İkinci bölümde Sigmund Freud’un ortaya attığı Psikanaliz Kuramı ve bu kuramda yer alan yüceltme mekanizması açıklanmaya çalışılmıştır. Üçüncü bölümde ise yüceltme mekanizması bağlamında Gustav Klimt’in eserlerindeki erotizm açıklanmaya çalışılmıştır. Bu bölümde Gustav Klimt’in en ünlü eseri olan “Öpücük” üzerinde durularak bir sınırlandırmaya gidilmiştir. Araştırma esnasında “resim sanatındaki erotizm” konulu çok sayıda kaynak bulunsa da bunların Freud’un yüceltme mekanizması bağlamında açıklandığı bir kaynağa ulaşılamamıştır. Bu anlamda bu makalenin literatürde önem arz edeceğine inanılmaktadır.
Although sexuality and eroticism are among the most basic motives of all people, it is a phenomenon that is condemned, excluded, and often not talked about and therefore treated as if it does not exist. The main reason for this “pretend” situation is social and moral rules. The individual who does not want to be excluded from the society has to suppress these impulses in his daily life. However, as explained in Sigmund Freud's Theory of Psychoanalysis, these impulses from the Id are innate and are an important part of our psychic structure. Therefore, the fact that social and moral rules suppress these impulses does not mean that they eliminate them. Because these are our impulses that must somehow be satisfied. At this point, the Ego, another part of our spiritual structure, comes into play. The ego ensures that these impulses are satisfied at an appropriate time or in an appropriate context. Ego, which aims to protect its own self, creates defense mechanisms. Of these, the “sublimation mechanism” is one of the key concepts of this article. Because it is known that this defense mechanism has a role in artistic creativity. Eroticism has taken place in many poems, novels and paintings. In this context, eroticism in Gustav Klimt's works has been emphasized and tried to be explained by associating it with the sublimation mechanism.
While creating this article in which the qualitative research method was used, data scans were made in thesis, article, book and internet environment. It is assumed that the information obtained here is accurate and reliable. The article is divided into 3 different sections: In the first section, the concepts of sexuality, nudity, pornography and eroticism are explained and the overlapping and diverging points are mentioned. In the second chapter, Sigmund Freud's Theory of Psychoanalysis and the sublimation mechanism in this theory are tried to be explained. In the third chapter, the eroticism in Gustav Klimt's works has been tried to be explained in the context of the sublimation mechanism. In this section, not all works of Gustav Klimt, but especially his most famous work, "The Kiss", has been emphasized and a limitation has been made. Although there were many sources on "eroticism in the art of painting" during the research, a source that explained them in the context of Freud's sublimation mechanism could not be reached. In this sense, it is believed that this article will be important in the literature.