Şeyh Ahmed Fethullah El-Câmî’nin Zikir Anlayışı

Author :  

Year-Number: 2024-Cilt 9 Sayı 2
Yayımlanma Tarihi: 2024-04-29 15:18:54.0
Language : Türkçe
Konu : Tasavvuf
Number of pages: 109-114
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Zikir, İslam dininin önemli bir ibadeti, ruhun gıdası ve manevi tekâmülü sağlayan pratiklerinden birini teşkil eder. Bu ibadet Allah’ı isim ve sıfatlarıyla anmak, O’na hamd etmek ve dua ile yakınlaşmak için yapılan bir eylemdir.

Kur’an ve sünnette yer alan zikir, kalbi gafletin karanlığından ve günahların kasavetinden kurtaran, asıl varoluşuna kavuşturan, kul ile Allah arasında güçlü bir bağ kuran eşsiz bir yoldur. Bu bağ sayesinde kul, aczini ve kulluğunu idrak ederek Yüce Allah’a yakınlaşır ve önemli bir görev üstlenir. Başka bir ifadeyle zikir, kalbi dünyevi kaygıların, şeytani ve nefsani tuzakların zincirlerini kırarak kulun Allah’a yakınlaşmasına vesile olur. Bu yakınlık sayesinde kul, aczini ve fakrını idrak edip Yüce Allah’a teslimiyet göstererek huzur ve sükûnete kavuşur. Bu nedenle Allah dostları, zikrin özel bir önem vermiş ve bu konuyu derinlemesine incelemişlerdir.

Şeyh Ahmed Fethullah el-Câmî’de, Sevânih Kalbiyye, ed-Dürerü’l-Behiyye Fî’l-Vesâyâ’l-Câmiyye ve Tenzîhu’l-Kulûb Li Nazari Allâmi’l-Ğuyûb gibi eserlerinde zikrin ruhani ve manevi yolculuğun en önemli duraklarından biri olduğunu açıkça ortaya koyar. Zikrin ne olduğunu, nasıl yapılması gerektiğini ve ne gibi faydaları olduğunu titizlikle inceler. Ayet ve hadislerden hareketle sûfî geleneğin ışığında zikrin meşruiyetini sağlamlaştırır ve her açıdan açıklar. Bu açıklamalarda Gâzzalî (ö. 505/1111), İbn Kayyim el-Cevziyye (ö. 751/1350) ve Atâullah el-İskenderî (ö. 709/1309) gibi önde gelen pek çok sûfînin görüşlerini de mukayeseli bir şekilde sunarak konuya derinlik kazandırır.

Keywords

Abstract

Zikr constitutes an important act of worship in the Islamic faith, serving as nourishment for the soul and a practice that facilitates spiritual growth. This act involves remembering Allah with His names and attributes, praising Him, and drawing closer to Him through supplication.

Zikr, as mentioned in the Qur’an and Sunnah, is a unique path that rescues the heart from the darkness of heedlessness and the burden of sin, leading one to attain their true purpose and establishing a strong connection between the servant and Allah. Through this connection, the servant becomes aware of their own weaknesses and submission to Allah, thereby drawing closer to Him and undertaking a significant role. In other words, zikr serves as a means for breaking the chains of worldly worries, satanic temptations, and egoistic traps, enabling the servant to draw nearer to Allah. Through this closeness, the servant comprehends their own limitations and dependence, surrendering to Allah with tranquility and peace of mind. For this reason, the friends of Allah have placed special importance on zikr, thoroughly examining and exploring this subject.

In his works such as "Sevânih Kalbiyye," "ed-Dürerü’l-Behiyye Fî’l-Vesâyâ’l-Câmiyye," and "Tenzîhu’l-Kulûb Li Nazari Allâmi’l-Ğuyûb," Sheikh Ahmed Fethullah al-Jami clearly emphasizes that zikr is one of the most important stages of spiritual and inner journey. He meticulously examines what zikr is, how it should be performed, and its benefits. Drawing from Quranic verses, hadiths, and the insights of prominent Sufi scholars such as Al-Ghazali, Ibn Qayyim al-Jawziyya, and Ataullah al-Iskandari, he strengthens the legitimacy of zikr within the Sufi tradition, providing comprehensive explanations from various angles.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics