Radikalleşen, şiddete ve teröre bulaşan kadın kimliği tarihsel bir olgudur. Bu gerçeklik modern dönem terör örgütleri için fazlasıyla geçerlidir. Kadın kimliği, özellikle ideolojik pek çok terör örgütünde kurucu ve lider pozisyonundadır. Ancak din motifine ve istismarına dayanan terör örgütlerinde durum farklıdır. Bu tür örgütlerde kadın militanlar sadece erkek militanların gölgesinde kalmazlar aynı zamanda isimsizdirler ve liderin izin verdiği ölçüde görünürler. Aynı durum Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ablaları için geçerlidir. Aslında FETÖ'nün kuruluş yıllarında kadının adı ve kimliği hiç yoktu. Ancak bu durum daha sonra değişmiş ve kadın kimliği birden bire keşfedilmiş gibi örgütsel amaçlar için araçsallaştırılmıştır. Bunun için örgüt ablalık sistemini ve katalog evlilik sistemini kurmuştur. Bu iki sistemle hem kadın kimliği hem de evlilik müessesesi örgütsel çıkarlar için istismar edilmiştir. FETÖ kadın militanları yıllarca aktif olarak kullanmış ve pek çok işte çalıştırmıştır, ancak onlardan hiçbirini üst düzey yönetici ve idareci olarak atamamıştır. Buna rağmen FETÖ'nün radikalleşmiş militan kadınları örgütsel çıkarlar için pek çok görevi üstlenmişlerdir. Bu nedenle FETÖ ile sürdürülen mücadelede örgütün kadın militanlarının gözardı edilmemesi çok önemlidir. Bu çalışmada, FETÖ'nün baştan yok saydığı ancak daha sonra keşfettiği kadın militan kimliğini nasıl kurduğu analiz edilmektedir. İlk olarak FETÖ'nün kadın kimliğine tarihsel bakışı tartışılmaktadır. Daha sonra ablalık sistemi ile katalog evlilik sisteminin niçin kurulduğu üzerinde durulmakta ve son olarak da FETÖ'nün militan kadın kimliğiyle mücadelenin önemine değinilmektedir.
The identity of women, which has become radicalized and involved in violence and terrorism, is a historical phenomenon. This reality is very valid for modern period terrorist organizations. Women's identity is the founder and leader of many ideological terrorist organizations. However, the situation is different in terrorist organizations based on religious motives and exploitation. In such organizations, female militants are not only overshadowed by male militants, they are also anonymous and appear to the extent permitted by the leader. The same is true for the Fetullah Terrorist Organization (FETO) elder sisters. In fact, the name and identity of the woman did not exist during the founding years of FETO. However, this situation changed later and it was instrumentalized for organizational purposes as if the identity of women was suddenly discovered. For this, the organization has established the elder sisterhood system and the catalog marriage system. With these two systems, both the identity of women and the institution of marriage have been exploited for organizational benefits. FETÖ has actively used female militants for years and employed them in many jobs, but has not appointed any of them as senior managers or administrators. Despite this, the radicalized militant women of FETO undertook many tasks for organizational interests. For this reason, it is very important that the women militants of the organization are not ignored in the fight against FETO. In this study, it is analyzed how FETÖ established the identity of a female militant, which it initially ignored but discovered later. Firstly, the historical perspective of FETO on female identity is discussed. Afterwards, it is focused on why the elder sisterhood system and the catalog marriage system were established, and finally, the importance of combating FETO's militant female identity is mentioned.