Başlangıçta sömürgecilerin 17. yüzyılda İngiliz şiirine katkıda bulunma teşebbüsleri olarak ortaya çıkan Amerikan şiiri, çoğunlukla İngiliz modellerinin şiirsel biçimine, diksiyonuna ve temasına dayanıyordu. Şüphesiz, edebi zevkler zaman içinde değişti. Eski şiirlerde, Romantizmin derin etkisi- hayal gücü teorileri, şairin sanat ve toplumdaki rolü, sanatın dünyadaki statüsünün keşfi ve zihin, dil ve dünya arasındaki kafa karıştırıcı etkileşim- dikkat çekicidir. Bu anlamda, modern Amerikan şairleri geçmişin etkilerini reddetmektedirler ve şiiri, kapasitesini korumak ve artırmak için özenle ve profesyonelce seçilmiş sözcüklerden oluşan bir birim olarak görmektedirler. Bu makalenin amacı, William Carlos Williams, Hilda Doolittle ve Wallace Stevens gibi modern Amerikan şairlerinin, tamamen orijinal, özgün ve Amerikan şiiri yaratmak için büyük çaba sarf ettiklerini göstermektir.
American poetry which initially arose as attempts by colonists to contribute to English poetry in the 17th century relied mostly on the poetic form, diction, and theme of British models. Beyond doubt, literary tastes have changed in time. In old-fashioned poems, the profound influence of Romanticism- the theories of the imagination, the poet's role in art and society, the exploration of the status of art in the world, and the confusing interaction between mind, language, and world- is remarkable. In this sense, modern American poets have rejected the past influences, and viewed poetry as a unit that is composed of carefully and professionally chosen words in order to maintain and increase its capacity. The purpose of this essay is to illustrate that modern American poets such as William Carlos Williams, Hilda Doolittle, and Wallace Stevens have put great effort in order to create a poetry that is completely original, authentic, and American.