Kızıldeniz’i Avrupa Ticaretine Açma Girişiminde İngiliz-Fransız Rekabeti ve Osmanlı Devleti’nin Bu Girişime Tepkisi (1773-1780)

Author:

Year-Number: 2023-Cilt 8 Sayı 47
Yayımlanma Tarihi: 2023-03-22 19:35:26.0
Language : Türkçe
Konu : Tarih
Number of pages: 2302-2313
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

İngiltere, Hindistan’a yerleştiği ilk dönemden itibaren Ümit Burnu üzerinden oldukça uzun ve meşakkatli bir yolculuğu gerçekleştirerek Hint zenginliklerini Avrupa’ya taşımaktaydı. Fransa ise Baron Dö Tott’un raporunda ifade ettiği gibi; tarihi kanalı açıncaya kadar Mısır, Süveş Limanı ve Kızıldeniz üzerinden Hindistan’a ulaşmayı ve İngilizleri buradan çıkarmayı hedeflemiştir. Zira yine onun raporunda, “Yakında İngilizler artık bizimle rekabet edemeyecek ve ticarette bizimle rekabet edemedikleri bir ülkeyi terk etmek zorunda kalacak…” şeklindeki ifadeleri bunu göstermektedir. Fransız devlet adamı Laugier’in dediği gibi “O zaman Mısır'da efendi olacağız ve iki deniz arasındaki iletişimin tek sahibi olarak kısa zamanda Asya'da İngilizleri küçük düşürecek bir üstünlüğe ulaşacağız” düşüncesi Fransızların İngilizlere karşı rekabet hırsını ortaya koymaktadır.

Fransa, Kızıldeniz ve Mısır üzerinde etki kurabilmek için Osmanlı Devleti’nin merkezi idaresi ile anlaşarak elde etmek istediği bir kapitülasyon arayışı içinde olmuştur. Buna karşılık Londra’dan bağımsız hareket eden bölgedeki yerel aktör konumundaki İngiliz tüccar ve maceracıları ise, Mısır’ın yerel idarecisi ve defacto yönetim yürüten Memlük Beyleri ile bazı anlaşmalar yapma yoluna gitmiştir. Londra’nın onayından geçmese de bu anlaşmalar sayesinde İngiliz yerel unsurlar, 1773’ten itibaren, Ümit Burnu rotasının alternatifi mahiyetindeki Kızıldeniz ticaret yolunu bir süreliğine de olsa Avrupa ticaretine açabilmiştir.

Diğer yandan Memlük Beylerinin gümrük vergileri ile Mısır’daki güçlerini arttırma arayışı ve bu açıdan tamahkarca hareket tarzları, batı sömürgeciliğinin bölgeye girişine zemin oluşturmuştur. Gelişen olaylar karşısında Osmanlı Devleti’nin tavrı ise, Avrupa gemilerini Cidde Limanı kuzeyine geçişlerinin önüne geçmek üzere tüm tedbirleri almak şeklindedir. Dolayısıyla hem devletlerarası ilişkileri kullanarak hem de yerel idarecilere gönderdiği emir ve talimatlar yoluyla Kutsal mekanların güvenliğini tehdit edecek olan Avrupa gemilerinin Süveyş’e gelişine kesin yasaklamalar getirmiş ve bu yasakların takipçisi olmuştur. Bu gayretin bir sonucu olarak 1780lere gelindiğinde Süveyş Limanı üzerinden yapılan Avrupa ticareti durma noktasına gelmiştir.

 

Keywords

Abstract

England had been carrying İndian riches to Europe by making every long and arduous journey through the Cape of Good Hope Since the very beginning of the period settled in İndia. Meanwhile, as Baron Dö Tott stated in his report, France aimed to reach India via Egypt, Suez Port, and the Red Sea until they opened the historical canal and the French dreamed that "soon the British will no longer be able to compete with us and will soon have to leave the country where they cannot compete in trade..." As Lougier who was the French Stateman said "We will be masters in Egypt then and as the sole owner of the communication between the two seas, we will soon reach a superiority in Asia that will humiliate the British." This thought reveals the competitive ambition of the French against the English.

In order to have an effect on the Red Sea and Egypt, France sought a capitulation that it wanted to achieve by agreeing with the central administration of the Ottoman Empire. The British local actors merchants and adventurers agreed with the local administrator of Egypt and the Mamluk Beys, who carried out de facto administration. Even if it didn't pass the approval of London thanks to these agreements the British local elements, could open the Red Sea trade route which was the alternative for the route of Cape of Good Hope for a while to the European trade since 1773.

İn the face of unfolding events, the attitude of the Ottoman State was that taking all the precautions to prevent all the passes of European ships threatening the security of holy places by sending lots of instructions and sanctions to the local administrators became a very strict follower of those prohibitions. As a result of this effort, European trade through the Suez Port came to a standstill at the very beginning 1780s.

 

Keywords