1989 yılı öncesi ve sonrası dönemde Bulgaristan’da ikamet eden Türk azınlıkların yaşadıkları sıkıntıların daha iyi anlaşılabilmesi ve sorunun kökenine inilerek çözüm arayışına gidilebilmesi için analojik bir değerlendirme yapılması elzem olmuştur. Bu çalışmada da, yer yer kimi vakalar incelenecek, ilk Bulgar isyanı ile başlayan süreç, I. ve II. Dünya Savaşı’nda yaşanan gelişmelerle devam edecek, Bulgaristan Komünist Partisi Genel Sekreteri Todor Jivkov’un iktidarda olduğu süre zarfında ivme kazanan olumsuz olaylar silsilesi, 1970-1990 yılları arasında Pomak ve Roman vatandaşlara yönelik isim değiştirme politikalarıyla gün yüzüne çıkacak, yaşanmış olaylarla örneklendirilecektir. Jivkov’un ortaya attığı ‘soya dönüş’ projesi sonucunda yüzbinlerce Bulgaristan Türkü’nün yaşadığı asimilasyon, zorla isim değiştirme, Belene Kampı’na sürgün edilme gibi sistematik soykırım politikalarının anlatılacağı son bölümlerde, Türk soydaşların zorunlu göçüne neden olan olaylar açıklığa kavuşturulacaktır. Zorunlu göçle birlikte Türkiye’ye geliş süreci, Türk hükümetinin politikaları ve ardından yaşanan tarihsel olay ve olgular da bu analizin konusunu oluşturacaktır. Ayrıca, 1989 sonrasında iktidara gelen Bulgaristan hükümetlerinin, ‘yaşanan zulüm karşısında ne tür önlemler aldığı, bu önlemlerin yeterli olup olmadığı, günümüze kadar ne tür sorunların yansıdığı?’ gibi sorunsallar da sonuç bölümüyle açıklığa kavuşturulacaktır.
It has been essential to make an analogical evaluation in order to comprehend the challenges Turkish minorities faced before and after 1989 in Bulgaria and to undertake to look for a solution by getting to the root of the problem. In this study, some cases will be partly analyzed, the process started by the first Bulgarian rebellion will continue with the development in the First and the Second World War, series of adverse events precipitated by the ruling of Todor Jivkov, General Secretary of Bulgarian Communist Party, which come to the light with policies of name changing towards Pomak and Romanian citizens between 1970-1990 years will be exemplified with true events. In the last section in which policies of systematic genocide such as assimilation, forced name changing, being exiled in Belene Camp hundreds of thousands of Bulgarian Turks faced after ‘the process of rebirth’ project designed by Jivkov will be explained, the events which led to forced migration of Turkish cognates will be clarified. Furthermore, their arrival process in Turkey along with forced migration and Turkish government’s policies and subsequent historical events and facts will also be part of this analysis. In addition to this, it will be clarified with the conclusion section that troubles such as ‘what kind of precautions Bulgarian governments took after 1989 against this persecution encountered, whether these precautions were enough, what kind of problems have reflected so far?’