Toplumsal cinsiyet, kadın ve erkeklerin davranışsal rolleriyle ilgili kültürel bir yapıdır. Toplumun cinsiyetlere yüklediği roller ve beklentiler, kadınların bazı haklarını alamamalarına veya kullanamamalarına neden olmaktadır. Bu durumlardan biri de kadınların çalışma yaşamına katılımıdır. Birleşmiş Milletlere üye ülkeler tarafından belirlenen ve 2030 yılı sonuna kadar ulaşılmaya çağrılan evrensel bir eylem olan “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri” arasında yer alan toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında, kadınların güçlü kılınması gerekmektedir. ve her alanda kız çocukları ve bu bireylerin arazi, mülk ve ekonomik kaynaklar konusunda erkeklerle çatışma içinde olması gerektiğidir. Araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin toplumsal cinsiyet rollerine ve annelerin çalışmasına yönelik tutumlarını değerlendirmektir. Bir üniversiteye bağlı yüksekokulda gerçekleştirilen araştırma Haziran 2019-Aralık 2020 tarihleri arasında 238 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Veriler Kişisel Tanıtma Formu, “Annenin Çalışmasına Yönelik Tutum Ölçeği” ve “Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği” ile toplanmıştır. Veriler Mann-Whitney U testi ve Kruskal-Wallis H testleri kullanılarak analiz edildi. Öğrencilerin %60,9'u kız, %39.1'i erkektir. Sonuç olarak, cinsiyet rollerine yönelik tutumlar açısından cinsiyetler arasında anlamlı bir farklılık bulunurken, çalışan annelere yönelik tutumlarda farklılık olmadığı görülmüştür. Bu tutumları etkileyen faktörler arasında baba mesleği ve mezun olunan lise gibi değişkenlerin olması, cinsiyet tutumları üzerinde aile ve eğitimin önemli bir rol oynadığını göstermektedir.
Gender is a cultural construct that relates to the behavioral roles of women and men. The roles and expectations that society assigns to the genders cause women to be unable to obtain or use some of their rights. One of these situations is the participation of women in working life. Within the scope of gender equality, which is among the "Sustainable Development Goals", which is a universal act calling determined by the countries that are members of the United Nations to be achieved by the end of 2030, it is necessary to make strong women and girls in every field and that these individuals should be in conflict with men on land, property and economic resources. The purpose of the research was to evaluate university students' attitudes to gender roles and mothers’ work. The study, which was performed at a college in a university, was carried out with 238 students between June 2019 and December 2020. Data were collected with Personal Identification Form, “Attitudes Towards Mothers' Work Scale ” and “Gender Roles Attitude Scale”. Data were analyzed using the Mann-Whitney U test and Kruskal-Wallis H tests. 60.9% of the students were female and 39.1% were male. Consequently, while there was a significant difference between the sexes on account of attitudes towards gender roles, there was no difference in attitudes towards working mothers. The fact that there are variables such as father's profession and graduated high school among the factors affecting these attitudes shows that family and education play an important role on gender attitudes.