Bu çalışmanın genel amacı; çalışanların iyimserlik ve kötümserlik anakronizmasının, aşil sendromu üzerinde etkisinin olup olmadığını tespit etmeye yöneliktir. Bu genel amaç kapsamında, katılımcıların iyimserlik ve kötümserlik algılarını, aşil sendromu ve alt bileşenlerine yönelik algılamalarını ve son olarak söz konusu bu değişkenler arasında etkileşim olup olmadığını tespit etmek araştırmanın hedefi olarak belirlenmiştir. Araştırma kapsamında iki değişken arasında etki olup olmadığının tespit edilmesi amaçlandığından dolayı etkileşimsel model biçiminde desenlenmiş bir model kurgulanmıştır. Bu çerçevede, iyimserlik ve kötümserlik boyutları ile aşil sendromu ve alt boyutları arasındaki ilişki ve etkileşimler ayrı ayrı ele alınmıştır. Araştırmanın örneklem grubu Balıkesir ilinde bankacılık sektöründe çalışan toplam 356 çalışan oluşturmaktadır. Araştırma kapsamında veri toplayabilmek adına, Dember vd. (1989) tarafından geliştirilen İyimserlik / Kötümserlik Aracı (OPI- Optimism/Pessimism Instrument) ölçeği ile birlikte Conray (2001) Aşil Sendromu Ölçeği kullanılmıştır. Veri analizi programı olan SPSS 21.0 kullanılarak da analizler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgulara göre iyimserlik boyutu ile aşil sendromunun alt boyutları arasında düşük ve orta düzeyde (r=-,309 ile r=-,489 aralığında, p<0,00) negatif yönlü anlamlı bir ilişkiler olduğunu sonucuna ulaşılmıştır. Kötümserlik boyutu ile aşil sendromunun alt boyutları arasında düşük ve orta düzeyde (r=,360 ile r=,562 aralığında, p<0,00) pozitif yönlü anlamlı bir ilişkiler olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca iyimserlik algılamalarının, aşil sendromu algısına yönelik varyansı %39 oranında açıkladığı ve [(β=-,229), (p<0.05)] (R2:,039; p:,000) düzeyinde, negatif yönde etkilediği; kötümserlik algılamalarının, aşil sendromu algısına yönelik varyansı %44 oranında açıkladığı ve [(β=,340), (p<0.05)] (R2:,044; p:,000) düzeyinde, pozitif yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.